İş Yerlerinde Oyunlaştırma
Değişen ve gelişen dünyada, eski iş anlayışı modelleri gün geçtikçe önemini kaybediyor ve yerine yeni modeller entegre ediliyor. Tıpkı sunumların yerini kısa raporların almaya başlaması, uzun uzadıya toplantılar yerine anlık iletişimlerin yer alması gibi. Bu modellerin en önemlilerinden biri olan oyunlaştırma da global pazarda hacmini her geçen gün artırıyor. Bilindiği üzere “oyunlaştırma” yeni yeni şekillenen bir kavram. Son dönemlerde de insan kaynakları ile yan yana telaffuz edilmeye başlandı. Böylece İK çalışanları da pandeminin de getirmiş olduğu motivasyon düşüklüğünü ne kadar yükseltebileceklerini araştırmaya başlamış durumda. Bunun yanı sıra şirket çalışanlarının öğrenme ve gelişimleri için birden fazla eğitimler düzenleniyor ve bu eğitimlerin uzun soluklu olması nedeniyle katılımcılar bir süre sonra sıkılmaya ve eğitimde amacına ulaşamamaya başlıyor. Zira insan okuduğunun %20, işittiğinin %30, gördüğünün %40, okuduklarını bizzat anlattığının %50’sini hatırlarken uygulama sonucunda hatırlama oranı %60’tır. Tüm duyu organlarına hitap eden uygulamalarda hatırlanma oranı ise %90’dır. İşte tam da bu noktada “bilmek kadar bilgiyi aktarabilmenin” de önem kazandığı günümüz iş dünyasında eğitimlerin arasına oyunlaştırmalar dahil edilmeye başlandı.
Eğitim oyunları birçok farklı amaçla kullanılabilir. Sunumlar sırasında motivasyon yükseltmekten ortamdaki buzları kırmaya, değişimin öneminin vurgulanmasından katılımcıların kurumu sahiplenmesini sağlamaya dek uzanan geniş yelpazede oyunlar sıralanabilir. Kurt Z. Lewin’in de dediği gibi “Salt deneyim bilgiyi yaratamaz. Öğrenme ise aktif bir süreç olduğunda daha etkilidir Bu açıdan bakacak olursak; oyunlaştırmanın iş dünyası için neden anlamlı olduğu da net. Oyunun doğasında var olan gönüllü katılım, öz motivasyon, eğlence, heyecan, sonuç alma azmi, aşama kat ettikçe elde edilen haz vb. unsurların iş dünyasına taşınıyor olması kuşkusuz her şirketin rüyası…
Bununla birlikte kullanılacak oyunun temaya ve içeriğe uygunluğu eğitimin/sunumun başarısıyla doğrudan ilişkili. İşte Mehpare Killeci “İşimiz Gücümüz Oyun” adlı eserinde çalışmalarınızda kullanacağınız oyunları hazırlarken dikkat edeceğiniz 10 kuraldan bahsediyor.
1. Oyunun bir hedefi olmalı: Eğitim sırasında oynatılacak her oyun mutlaka bir amaca hizmet etmelidir. Yalnızca eğlenceli vakit geçirilsin düşüncesiyle oyun oynatılması eğitimin hedefinden sapmasına yol açar.
2. Oyunlar mekana uygun seçilmelidir: Zira mekanın fiziksel özellikleriyle bağdaşmayan oyunlar eğitimin başarısını ve fayda sağlama amacını olumsuz yönde etkileyecektir.
3. Yaratıcı düşünce: biraz farklılaşma ve yaratıcı düşünce ile kullanacağınız oyun son derece kişiye/kuruma özel hale getirilmesinde fayda var.
4. Kısa ve doğru seçimler: Oyunlar ne kadar anlaşılır, net ve kısa tutulursa amaca hizmet etmesi de o derece hızlı gerçekleşecek ve katılımcılara fazlasıyla basit ya da içinden çıkılamayacak kadar karmaşık gelen oyunlar eğitime olan ilgiyi azaltacaktır.
5. Düşük riskli aktiviteler: Bazı oyunlar kazalara ve dolayısıyla yaralanmalara sebep olabilir. Oyun seçiminde mümkünse bu riskleri en aza indirecek olan oyunlar listelenmeli.
6. Hazırlık: Hazırlık aşamasında oyun ile ilgili simülasyonla yapmak, yaşanabilecek her türlü farklı sonuca karşı tedbirli olmaya yardım eder. Eğitimci sorulacak olan sorulara karşı, farklı yanıtlar ve problemlerin alternatif çözümlerini öngörerek hazırlık yapmalıdır.
7. B planı: Planlanan oyunu katılımcılar zaten biliyor veya oynamaya direnç gösteriyor olabilir. Bu sebepten ötürü eğitimci oyun sırasında karşılaşabileceği her türlü terslik açısından alternatif yollar konusunda B, hatta C planı yapmış olmalıdır.
8. İtirazlara hazırlık: Katılımcılar oyunların oynanma biçiminden sonuçlara kadar birçok farklı konuya itiraz edebilirler. Bu yüzden farklı simülasyonlarla hazırlık yapmak eğitimcinin aralığını genişletecektir.
9. Mesaj hatırlanmalı, oyun değil: Temaya uygun doğru oyun seçilmesi; oyunun sonunda öğrenme noktalarının ve verilmek istenen mesajların vurgulanması açısından son derece önemlidir.
10. Oyunun değerlendirilmesi: Her oyunun sonunda mutlaka iki değerlendirme yapılmalıdır. Birincisi; oyunun vermek istediği mesajın doğru anlaşılıp anlaşılmadığı hakkındadır. İkincisi; değerlendirme için de katılımcılara oyunun uygulanışı ile ilgili yorumları sorulmalıdır.